|
||||
Cezaevi sorunları, tiyatro sahnesinde | ||||
ADT’nin yeni oyunu “Utanç Dünyası”, cezaevi sorununu masaya yatırıyor | ||||
|
Ankara Devlet Tiyatrosu’nun yeni oyunu, 1940’larda geçiyor. Recep Bilginer’in yazdığı, Ensar Kılıç’ın yönettiği “Utanç Dünyası”, bir hapishanede yaşanan olayların ışığında günümüzün cezaevi sorunlarını tartışıyor. Oyun, 31 Ekim Salı günü başkentli sanatseverlerle buluşacak.
“Utanç Dünyası”nın dekor
tasarımı Sertel Çetiner, kostümleri Sevinç Gürlük
tarafından hazırlandı; eserin ışık düzeni Burhanettin
Yazar’a ait. Oyunda, kendisini “mektepli” olarak
tanımlayarak başından geçen olayları anlatan baş karakteri
Eray Eserol canlandırıyor. Koğuş ağası “meydancı”
karakterini Şahin Ergüney perdeye taşırken, Alptekin Ertürk,
Bilal Gürdere, Güray Kip, Bahadır Özyurt, Gülay Akman Şar,
Şemsettin Zırhlı ve Dara Tan diğer rollerde izleyiciyle
buluşuyor.
“O
ZAMAN SUSTALIYDI, ŞİMDİ SİLAH, CEP TELEFONU”
Yönetmen Ensar Kılıç, çok partili hayata geçiş
döneminde yaşanan olayları anlatan yapıtın günümüzle de
bağlantılı olarak sahneye aktarıldığını söyledi. Oyunda
cezaevlerinde yaşanan sorunların işlendiğine işaret eden
Kılıç, “Bu oyunda koğuş ağaları, hapishaneyi yönetiyor.
Onlar, her şeye hükmediyor, asıyor, kesiyor, eziyor. Diğer
mahkumlar da bu gücün etrafındalar, çünkü burada rant,
güç paylaşımı var” dedi.
Bu sorunların günümüzdeki
yansımalarının da ele alındığını kaydeden Kılıç, oyunu
şöyle anlattı:
“İnsanın içindeki
yenilemeyen iktidar hırsının neler yaptırdığını
sergiliyor oyun. Basına yansıyan haberlerden okuduğumuza göre
bu aynen devam ediyor. Parası ve gücü olanlar, iyi şekilde
yaşıyor. O zaman hapishaneye sustalılar, bıçaklar girerken,
bugün tabancalar, televizyonlar, cep telefonları giriyor,
paralar dağıtılıyor. Yazarımız, bu oyunuyla hapishanede
yaşananlarla birlikte dünyayı bir cezaevi olarak algılamış.
Güç sahibi adil ve vicdan sahibi değilse, toplumda
güçsüzlerin ezilmeye devam ettiğini vurgulamış”.