HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL

 

    Haziranda Ölmek Zor
 

orhan kemal'in güzel anısına


işten çıktım
sokaktayım
elim yüzüm üstümbaşım gazete


sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sokakta tomson
sokağa çıkmak yasak


sokaktayım
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!


havada tüy
havada kuş
havada kuş soluğu kokusu
hava leylâk
ve tomurcuk kokuyor
ne anlar acılardan/güzel haziran
ne anlar güzel bahar!
kopuk bir kol sokakta
çırpınıp durur


çalışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
acıkmışım yorulmuşum uykusamışım
anama sövmüş patron
ter döktüğüm gazetede
sıkmışım dişlerimi
ıslıkla söylemişim umutlarımı
susarak söylemişim
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
ve sıcacık bir yatakta
unutturan öpücükler
çıkmışım bir kavgadan
vurmuşum sokaklara


sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla birlikte sanki
dallarda insan iskeletleri


asacaklar aydemir'i
asacaklar gürcan'ı
belki başkalarını
pis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzim
dökülüyor etlerim
sarı yapraklar gibi


asmak neyi kurtarır
sarı sarı yaprakları kuru dallara?
yolunmuş yaprakları
kırılmış dallarıyla
ne anlatır bir ağaç
hani rüzgâr
hani kuş
hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?

asılmak sorun değil
asılmamak da değil
kimin kimi astığı
kimin kimi neden niçin astığı
budur işte asıl sorun!


sevdim gelin morunu
sevdim şiir morunu
moru sevdim tomurcukta
moru sevdim memede
ve öptüğüm dudakta
ama sevmedim, hayır
iğrendim insanoğlunun
yağlı ipte sallanan morluğundan!

neden böyle acılıyım
neden böyle ağrılı
neden niçin bu sokaklar böyle boş
niçin neden bu evler böyle dolu?
sokaklarla solur evler
sokaklarla atar nabzı
kentlerin
sokaksız kent
kentsiz ülke
kahkahanın yanıbaşı gözyaşı


işten çıktım
elim yüzüm üstümbaşım gazete
karanlıkta akan bir su
gibi vurdum kendimi caddelere
hava leylâk
ve tomurcuk kokusu
havada köryoluna
havada suçsuz günahsız
gitme korkusu
ah desem
eriyecek demirleri bu korkuluğun
oh desem
tutuşacak soluğum

asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi
yaşatmaktır önemlisi
güzel yaşatmak
abeceden geçirmek kıracın çekirgesini
ekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamak


ah yavrum
ah güzelim
canım benim / sevdiceğim
bitanem
kısa sürdü bu yolculuk
n'eylersin ki sonu yok!
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!

nerdeyim ben
nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz siz
kimsiniz?
ne söyler bu radyolar
gazeteler ne yazar
kim ölmüş uzaklarda
göçen kim dünyamızdan?


asmak neyi kurtarır
öldürmek neyi?
yolunmuş yaprakları
ve kırılmış dallarıyla bir ağaç
söyler hangi güzelliği?

kökü burda
yüreğimde
yaprakları uzaklarda bir çınar
ıslık çala çala göçtü bir çınar
göçtü memet diye diye
şafak vakti bir çınar
silkeledi kuşlarını
güneşlerini:
«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,
memet!»

gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
üstümbaşım elim yüzüm gazete
vurmuşum sokaklara
vurmuşum karanlığa
uy anam anam
haziranda ölmek zor!


bu acılar
bu ağrılar
bu yürek
neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar
bu ağaçlar niçin böyle yapraksız
bu geceler niçin böyle insansız
bu insanlar niçin böyle yarınsız
bu niçinler niçin böyle yanıtsız?

kim bu korku
kim bu umut
ne adına
kim için?


«uyarına gelirse
tepemde bir de çınar»
demişti on yıl önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki «manda gönü»
demek ki «şile bezi»
demek ki «yeşil biber»
bir de memet'in yüzü
bir de güzel istanbul
bir de «saman sarısı»
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
geride kalanlara


nerdeyim ben
nerdeyim?
kimsiniz siz
kimsiniz?


yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran '63'ü

bir kırmızı gül dalı
şimdi uzakta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
bir kırmızı gül dalı
iğilmiş üzerine
okşar yanan alnını
bir kırmızı gül dalı
nâzım ustanın


gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
bir basın işçisiyim
elim yüzüm üstümbaşım gazete
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
şuramda bir çalıkuşu ötüyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor!

 
 
 

Kelepçemin Karasında Bir Ak Güvercin
Himalayalarin tepesine tirmanmak guc
ama mumkun
Okyanusu asmak da guc
ama mumkun
Ay'a ulasmak da oyle

Ama mumkun degil iste
Bulbulun eti icin olduruldugu bir ulkede
sanati zincire vuranlara
meram anlatmak

O"t kusum
O"t kusum
O"t guzel kusum
Eller ne derse desin
ben sana vurulmusum.

 

Acıyı Bal Eyledik

 

"Pir Sultan olur dirilir"

 


Bak şu bebelerin güzelliğine
Kaşı destan
Gözü destan
Elleri kan içinde

Kör olasın demiyorum
Kör olma da
Gör beni

Damda birlikte yatmışız
Öküzü hoşça tutmuşuz
Koyun değil şu dağlarda
San kendimizi gütmüşüz
Hor baktık mı karıncaya
Kırdık mı kanadını serçenin
Vurduk mu karacanın yavrulusunu
Ya nasıl kıyarız insana

Sen olmazsan öldürmek ne
Çürümek ne zindanlarda
Özlem ne ayrılık ne
Yokluk ne yoksulluk ne
İşşiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı

koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne

ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu

körolasın demiyorum
kör olma da
gör beni

 
   
 

Koçero - Vatan Şiiri
keklik serer palazini tenha kayaliklara
ucurur korkusunu
kara diken savurur tohumunu
kurtulur korkusundan
orda bir dag
orda bir tas
bir pinar
dag ardinda
tas ardinda
pinarli bir kara mavzer
biyiklari kartallida
basi yaglikli
durur dimdik
bakar dimdik
bakar barisli
bir guvercin pir pir eder ucunda namlusunun
"tutam yar elinden tutam
cikam daglara daglara!"
kocero hep
durur orda
daglarda

ben turkce anlatamam
o kurtce anlatamaz
farsca cikmaz doruklara
kocero hep
durur orda
daglarda

ey elleri mis kokulu sabunlarla kurtulan beyler
simdi siz
icebilir misiniz kendi sicak kaninizi altun taslarda
gecirebilir misiniz su yagli ipi
kendi guzel ellerinizle
o guzel boynunuza
ve sakiyormuscasina kafeste kanaryaniz
bakip bakip zindanli aksamlara
yudumlayabilirmisniz sogutulmus ickinizi?


dolasiyor aksam yelinin buyucu parmaklari
cankaya'nin gencirisi kavaklarinin gumuslu yapraklarinda
once yaprak
sonra dal
sonra dallar ipil ipil
kume kume kavaklari cankaya sirtlarinin
calar gibi bir gizli piyanoda
sonsuzlugun sarkisini
ve saksida soluk alan belkide bir camguzeli
bir feslegen
bir kaktus
tutusurken ormanlar oylum oylum
savrulurken kul ve kerpic
ruzgarda!
ey elleri mis kokulu sabunlarla kurtulan beyler
almis kanli gomlegini nere gider bu turku
sarinmis kil salvara
nerden gelir bu agit?

yigdim kitaplari dag dag
cagirdim nemrutu karanligima
bir kucak yesil yoncayla geldi nemrut
optu islak gozlerini ac okuzumun


gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin
silah silah catmayin o guzel kaslarinizi
imdatlara saldirmayin
basmayin dugmelere
yurekleri hoplatmayin
guzel beyler
hanimlar
zor ve cetin bir agittir kocero
bir gelin aglar onu
ben agliyamam
biyiklari cengel cengel
bir kardas aglar
acili bir baci aglar
bagriyanik bir ana
ben agliyamam!
ince bir ay batar gider karadagin ardinda
dolanir kerpic dami ince bir ruzgar
irkiltir bir gece kusu
osmanli karakollarinin duvarlarini
bir elinde kanli mendil
bir elinde kara mavzer
kimse bilmez nerde nasil
taptaze bir
simsicak bir
gencecik bir oludur o
bir selamdir simsicak
varamamis dostuna
varamamis kocero
"leb-i derya" su saltanat
su konaklar su saraylar su koskler
bu bereket bu bolluk
bu cilginca hovardalik
gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin!
kirkbin koyden birer kisi
gocuyor kirkbin kisi
kirkbin koyden onar kisi
gocuyor yarim milyon
ya elliser yuzer kisi?
gocuyor milyon milyon
vatanda vatan
guzel beyler
hanimlar
kusuyor butun koyler insanlarini
kusuyor kasabalar
bastanbasa butun ulke
kusuyor insanini!
bu eziklik
bu hircinlik
guzel beyler
hanimlar
bu sinirsiz tedirginlik
acaba nerede biter?
nasil baslar acaba
senlikli gunleri bu topraklarin?


bulacak bir gun elbet
yatagini bu nehir
durulup dinginlesecek
birgun elbet bu nehir
ve cocuklar oynasacak mutlu cocuklar
anacan sularinda bu mutlu nehrin!

kocero bir dag cekirgesinin gecede irkilmesidir
bir belirsiz karanliktan
bir belirsiz karanliga
irkilip ucmasidir
bir dag cekirgesinin
bir kurdun kacmasidir kendi karaltisindan
yamactan bir tasin yuvarlanmasi
bir pinarin durup durup akmasi
bir cift gozun karanliga bakmasi
simseklerin uzak uzak cakmasidir daglarda
bir mavzerin yanlislikla patlamasidir
bir geyiktir kocero
sekerken tastan tasa kirilmis bilekleri
tirnaklari kekik nane ve menekse kokulu
tinaklari ruzgarli
sucsuz bir geyik
avcilar yakalarsa mezedir eti
kopekler kovalarsa dis kirasidir
bir okul piyesidir kocero
acis konusmalidir ve halayli turkuludur
musamere derler adina oralarda
kaymakamli savcili ve cavusludur
biletlidir ve yoksullar yararinadir
festivaldir sosyetede
modada son buluslar
en taze iliskiler
gurultulu bosanmalar
gurultulu birlesmeler
hele birde balesi ve operasi
"ey vatan" aryasi bir de
saygideger prensesin saygideger oynasinin
ardindan telli sazlar
ardindan yayli sazlar
ardindan vurmalilar
cekmeliler ve ufurmeliler
ardindan "kugu golu" ardindan "findik kiran"
hemencecik candarmalar
ve ardindan "haydutlar"i siller'in
koroglu'nun narasi:
"yine de hey hey!"
ve ardindan
cocuklari gulmekten kirip geciren
cagdas banka reklamlari!
candarmalar gecirince kelepceyi zinciri
bileklerine karincanin
poz verince bir fukara karinca
en komprador basin aynalarina
aska gelir komputurler
aska gelir telefonlar telsizler
ve doyum noktasina
sosyete nunni!
o zaman iste celenk
o zaman iste toren
alkis
bando
ve rap rap
donanir bayraklarla bankalar sigortalar
ve uygunsuz isyerleri bilcumle
ve kadehler
kadehlerki ses verir yildzlardan!

gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin!
kocero bir oyundur
yazilir
yazilir
bitmez
kocero bir oyundur
oynanir
oynanir
bitmez
vurur onu candarma
vurur onu candarma
durmadan vurur
ama o bitmez
o hep durur oyle orda
biyiklari kartallida
gogsu capraz fiseklikli
gozleri bes yasinda
kollari nuh nebi'den
bir elinde kanli mendil
bir elinde kara mavzer
pir pir eder bir guvercin
ucunda namlusunun
o hep oyle durur orda
tas ardinda
ruzgarda!

muhtara sorarsaniz
bizim serseri veli
marabaya sorarsaniz
isini bilmemis deli
koyluye sorarsaniz
ekmeksiz garibin teki
cocuklara sorarsaniz
yuce daglar aslani aslan kocero
kimsesize sorarsaniz
hukumet bilir onu
candarmaya sorarsaniz
devletin daglarda silah catmasi
vurguncuya sorarsaniz
yolkesici yagmaci
soyguncuya sorarsaniz
devletin acizligi
sagciya sorarsaniz
siktiret pezevengi
solcuya sorarsaniz
"ferman padisahin daglar bizimdir"
istanbullu inanirki
bogazda kasalottur
ankarali sanirki
temele dinamittir
izmirlinin duslerinde
saskin kopek baligi
antalyali her gece
gergedan goruru dusunde
erzurum'da kol basidir
erzincan'da deli daylak
pir sultan yoldasidir sivas'ta
bir "kilici kanli" van'da
mardin'de bir
gozukanli kacakci
ah kocero
vah kocero
kocero eyvah!

gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin!
patron gazetelerinde yuksek tirajdir kocero
hukumet programlarinda bir "nakl-i yekun"
kapitalist dis basinda nobel'lik bir roman
politik surtusmelerde bir yilan hikayesi
diplomata sorarsaniz
turistik bir seruven
kaymakama sorarsaniz
"ahval-i adiye"den
sosyeteye sorarsaniz
eglenceli bir bric
sorarsaniz bezirgan filimciye
giselik bir senaryo
sorarsaniz burokrata
ataturk'un gardrobuna
tukurmus biri
humaniste sorarsaniz
fransizca bilmeyen
montenyi'den anlamiyan
mitologya tragedya
humanizma helenizma
hicbirinden cakmayan
bir yoruktur kocero!
ne anlar ronesanstan
ne anlar restorasyondan?
bir bazlama
bir uckur
uc telli bir zimbirtidir kocero!
sanki sirasimiydi daglara tirmanmanin
demokratik tragedyayi ucuklatmanin
sanki sirasi miydi!

mufrezeler yurumus dag dag
ve dere dere
kesmis gecitleri korkunun silahlari
bir tukenmez sermayedir kocero
haksiz yonetimlere!
gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin
silah silah catmayin o guzel kaslarinizi
kosturmayin sifreleri
telefonlari
basar gibi tuz yarama
basmayin dugmelere
yurekleri hoplatmayin
guzel beyler
hanimlar
paralar girsin diyedir kalantor kasalara
toprak somurulsun diyedir orta caglarda
isiksiz kalsin diyedir bir koca ulke
karanlikta bogazlassin diyedir guzel yuzlu insanlar
fabrikalar isci yesin para kussun diyedir
kiyilar yagmalansin ormanlar ciftliklessin
bankalar yag baglasin tekeller et baglasin
holdingler palazlansin ortakliklar gobeklensin
bu ruzgar boyle essin
bu degirmen boyle donsun
bu cuvallar boyle dolsun diyedir
kocero'nun daglarda medetsiz yalnizligi!
gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin
yeni degil bu hikaye
bu oyun eski oyun!
ah kocero
vah kocero
kocero eyvah!

bir aksam birdenbire bir can cikar daglara
bin kardas bin aci bin ana
bin kerpic bin harman bin aclik
bin yenge bin emmi bin dayi
bin zulum bin aci ve bin karanlik
bir aksam birdenbire cikar daglara
biyiklari terlememis bin cocuk
bin asik bin deli bin meczup
bin ekmeksiz bin issiz bin sucsuz
kil salvar kurtlu carik
naldoken mazikiran derviscatlatan
itburnu koyakgulu ahlatcalisi
bir aksam birdenbire cikar daglara
cokelekler yogurtlar arpa bazlamalari
yalnayaklar gomleksizler dayanaksizlar
munzur'lar cilo'lar palandoken'ler
dersim'ler tunceli'ler bingol'ler
tunceli'de mercan'lar agri bereketleri
tahtali'lar toroslar ve binboga'lar
bir aksam birdenbire cikar daglara

turistik bir gosteridir daglara cikmak
ornegin agri'lara
alpler'e subhan'lara ant'lara
himalaya daglarina derin asya'nin
klimancaro'nun tropik karlarina
turistik bir gosteridir daglara cikmak!
gelgor ki boyle yazmiyor bizim burda kitaplar
turistik diye gostermiyor daglari
turist diye vermiyor daglara cikanlari
bir surekli ciplakliktir kocero
bir surekli acliktir
bir surekli haksizliktir kocero
bir surekli itilmislik
kocero bir vazgecistir
kocero bir ilgisizlik
bin yillik yoldan gelir
ustubasi kan icinde
yorgun bir dilekcedir
bir arzuhal kocero
bir tanri selamidir
alinip verilmemis
gorulmemis bir hacettir kocero
cignenilip gecilmis
ve sorulmamis
upuzun bir eyvahtir
upuzun bir pismanlik
bir unlemdir kocero
sigmaz okul kitaplarina
erzurum yaylasindan
erzincan cukuruna
ve tecer daglarindan
harran cenderesine
bir uzun masaldir ki kocero
daglarin daglara yaslandigi yerde anlatilir
gecitlerin gecitlere kustugu oyaklarda
benek benek anlatilir
nakis nakis anlatilir
bicak bicak
kursun kursun
ve turku turku!
gogsu capraz fiseklikli
biyiklari kan icinde bir kara mavzerdir kocero
yatar turkulerde upuzun
agitlarda fidan fidan
kocero
bildirir hal-u ahvalini dort mevsim tanrisina
bildirir divanina
sasirtilmaz adaletin:
"arkam sensin
kalam sensin
daglar hey!"
gocunmayin guzel beyler
hanimlar
alinip incinmeyin!
kocero bir vatandir
yasanilir boydan boya
kocero bir vatansizlik
bir daglasmis yalnizliktir kocero
mavzerlesmis bir haksizlik
yanitsiz bir dilekce!
ben turkce anlatamam
o kurtce anlatamaz
farsca cikmaz doruklara!
gocunmayin guzel beyler
hanimlar
kan bulasir ellerime
ben anlatamam!

 
 
   
 

Anama Sitem
anam benim
guzel anam
anacan
ne vardi elini cabuk tutacak
beni boyle apartopar
sokaklara savuracak ne vardi


sen de guzeldin elbet
insanin anasi guzel olmaz mi
guzeldin elbet
guzeldin de anacan
simdikiler bir baska
simdikiler fela^ket

hele bir bak su kizlara
anacan
bak da sala^vat getir
c_evir oku kitap kitap
resim resim as duvara
bas bagrina bir kucak gul

ben mi hic yasamadim
soyum mu guzellesti
anacan
bilseydim bunlarin gelecegini
erciyes dagina donse de karnin
allem eder kallem eder kacirirdim treni

anam harcadin beni
yaktin beni anacan
sevmesem sen kusersin
opmesem babam kizar
ne haltetsin huseyin
ne haltetsin ozan oglun