................................................. Kavga Sanat İçin!
Sanat dünyası için
2000 yılı, tartışmaların, polemiklerin ve hukuk
savaşlarının yaşandığı bir yıl oldu.
Yılın ilk günlerini sakin geçiren sanat dünyasında nisan ayında ilginç bir olay yaşandı. Devlet Tiyatroları tarafından sahnelenen, işadamı Sakıp Sabancı'nın hayatını konu alan 'Patron' adlı oyunun galasından sonra verilen kokteylde, sanatçı Ali Sürmeli olay çıkardı. Sürmeli, galanın ardından kokteylin verildiği salona gelerek, Kültür Bakanı İstemihan Talay ve Sabancı'nın bulunduğu yerde, "Böyle kötü bir oyunda rol aldığım için utanç duyuyorum" diye bağırdı. Yapıtın Talay'ın isteğiyle sahnelediğini, sanatçıların isteksiz rol aldıklarını savunan Sürmeli, Talay'a dönerek, "Bakan, gülümseme, istifa et" dedikten sonra masalardan birinin üzerindeki bardak ve tabakları fırlatarak salondan ayrıldı. Sürmeli hakkında soruşturma başlatıldı.
Kültür Bakanı'nın adının geçtiği 'olay'lar bununla kalmadı. Mayıs ayının sonlarında, istisnalar dışında Devlet Tiyatroları (DT) sanatçılarının dışarıda çalışmalarına izin verilmeyeceğini açıklayan Bakan, yeni bir tartışma başlattı. Bu karara çeşitli tepkiler gelirken, sonunda tüm sanatçılara "görevlerini aksatmadan" dışarıda görev alabilecekleri bildirildi. Tartışmalar, geçtiğimiz günlerde DT Genel Müdürü Rahmi Dilligil'in 'mafya'nın konu edildiği dizilerde rol alan sanatçıların izinlerinin iptal edileceğini açıklamasıyla yeni bir boyut kazandı.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürü Yekta Kara'nın 8 Ağustos'ta İstemihan Talay tarafından görevden alınması da kültür-sanat basının önemli gündem maddesiydi. Kara'nın 'Lirik Tarih' gösterisinden haksız kazanç sağladığı gerekçesiyle görevden alınması, sanatçıya destek verenlerle Bakanlığı karşı karşıya getirdi.
Talay'ın İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'yla da arası açıldı. Bakan'ın, vakfın Ayazağa'da yapımına başladığı kongre ve kültür merkezi için verilen yaklaşık 32.5 milyon doları ne ölçüde ve hangi boyutlarda kullandığıyla ilgili inceleme başlatıldığını ve vakıfla yapılan protokolün iptal edileceğini açıklaması, tartışmayı tetikledi. Binanın hukuki durumu hâlâ kesinlik kazanmış değil.
Aydınlar soyununca...
Grafik sanatçısı Bülent Erkmen'in '32 Büst' adlı kitabı, medyayı günlerce meşgul etti. Kitap, sanat ve edebiyat dünyasından otuz iki ünlünün belden yukarı çıplak fotoğraflarını içeriyordu. Murathan Mungan, Nejat Yavaşoğulları, Hilmi Yavuz, Naz Erayda, Dikmen Gürün, Şakir Eczacıbaşı gibi isimlerin çıplak pozları hakkında her kafadan bir ses çıktı.
Sanat dünyasındaki son polemik, iki ay önce Fahr El Nissa Zeyd Sergisi'nin açılışında başladı. Sergiyi gerçekleştiren Erol Kerim Aksoy Vakfı Sanat Galerisi, garip bir sözlü tartışmaya evsahipliği yaptı. Açılışa gelen oyuncu-şarkıcı Hülya Avşar, tablolardan birinin önünde gazetecilere açıklama yaparken, yanına yaklaşan ressam Prof. Dr. Adnan Çoker, Avşar'ı "resimden anlamadığı halde sanatla ilgili yorum yapmakla" suçladı. Diyaloğun tartışmaya dönmesi nedeniyle araya girenler tarafları sakinleştirmeye çalışırken, Çoker ve Avşar'ın yorumları, günlerce medyada yer aldı. Erol Aksoy'un Çoker'i sergi salonunun dışına çıkarması da sanat dünyasının sert eleştirilerine hedef oldu.