Sinemamızda 'Necati Cumalı kıvamı'


.................... - Edebiyat uyarlamaları, Türk sinemasının da vazgeçilmez damarlarından biri. Başlangıcından bu yana, Musahipzade Celal'den Yakup Kadri'ye, Halide Edip'ten Rıfat Ilgaz'a, Reşat Nuri'den Gürpınar'a, Ömer Seyfettin'den Selim İleri'ye açılan yelpazeye sinemacıların yoğun ilgi göstermiş. Önemli sayıda roman, öykü ve oyunu beyazperdeye aktarılan Necati Cumalı da sinemamızı besleyen kaynaklardan biri olarak hatırlanacak.
Usta yazarın önceleri köy ve kırsal kesime, 80'lerden sonra ise kısmen kasaba ve kent dekoruna yönelen kalemi, çoğu kadın karakterleriyle unutulmazlık kazanan, sinema tarihimizde iz bırakan filmlerin 'ilk yaratıcısı' niteliğindeydi. Cumalı'nın, çocuğu olmayan yörük kızının trajik öyküsünü anlatan oyunundan 1952'de uyarlanan Baha Gelenbevi imzalı 'Boş Beşik' süreci başlattı. Orhon Murat Arıburnu, aynı adlı romandan hareketle 1959'da başrolünü Yılmaz Güney'in üstlendiği Tütün Zamanı'nı yaptı. Devamı, sinema tarihimizin en ünlü filmlerinden biri 'Susuz Yaz'la geldi. Metin Erksan 1963'te, Yılmaz Duru 1973'te sinemaya aktardılar Necati Cumalı'nın yapıtını. 'Boş Beşik'in de 1969 yılında Orhan Elmas tarafından ikinci kere sinemaya aktarıldığını belirtmek gerek.
Yazarın 'Makedonya 1900' adlı öyküsünden uyarlanan 'Dila Hanım' (Orhan Aksoy, 1977), 'Derya Gülü' (Süreyya Duru, 1979), 'Mine' (Atıf Yılmaz, 1982), 'Tutku' (Feyzi Tuna, 1984), 'Dul Bir Kadın' (Atıf Yılmaz, 1985), 'Adı Vasfiye' (Atıf Yılmaz, 1985) parlak edebiyat uyarlamaları olarak dikkat çektiler. Edebiyat ve sinema arasındaki 'bıçak sırtı' ilişkinin, Necati Cumalı'nın yapıtları açısından her defasında olumlu sonuçlar verdiği söylenebilir.
İstisnalar (ve 'Susuz Yaz' gibi başyapıtlar) bir yana... Necati Cumalı uyarlamalarına genel olarak bakıldığında, çok işlenmiş öykü ve ilişkilere son derece zengin yorumlar getirildiği görülür. Dileriz sinemacılarımız, 'Necati Cumalı kıvamını', değerli yazarımızın kaybından sonra da tutturmayı sürdürürler ve yeni uyarlamalarla karşılaşma fırsatı doğar.