........................................................... Artık Komedinin de Kralı


İlk komedi filmi 'The King of Comedy'de rol aldığında, hem sinemaseverler, hem de eleştirmenler tarafından çok ağır eleştirilmişti. Robert De Niro, bu eleştirilere, son yıllarda komedi filmlerinde gösterdiği performans ve filmlerin gişe başarılarıyla yanıt verdi.

1983 tarihli, yönetmenliğini Martin Scorsese'nin üstlendiği 'The King of Comedy'de ünlü olduktan sonra ilk kez bir komediyle izleyici karşısına çıkan Robert De Niro, o yıllarda 'Raging Bull/Kızgın Boğa' ve 'Taxi Driver/Taksi Şoförü'nün ardından böylesine bir film çektiği için uzun süre eleştirilmişti. Hem sinemaseverler hem de eleştirmenler De Niro'nun bu filmde hiç de komik olmadığını, komedinin ona yakışmadığını söylüyorlardı. 90'ların ikinci yarısına gelindiğinde, günümüzün en iyi 'karakter' oyuncusu olarak anılan Robert De Niro, büyük bütçeli, hasılat rekorları kıran bir çok komedi yapımda rol aldı. Üstelik kariyeri boyunca kazandığı paradan daha fazlasını bu yapımlardan aldı.

Günümüzün en iyi aktörlerinden biri olan Robert De Niro, 1943 yılında sanatçı bir ailenin çocuğu olarak New York'ta dünyaya geldi. Stella Adler Konservatuarı ve Amerikan Atölye'sinde eğitim gören oyuncunun ilk filmi 1968 tarihli, yönetmenliğini Brian De Palma'nın üstlendiği 'Greetings' adlı bir komedi filmiydi. Ama De Niro şöhreti, 1973 yapımı John D. Hancock'un yönetmenliğini üstlendiği 'Bang The Drum Slowly' adlı filmdeki rolüyle yakaladı. Aktörü 'star'lık mertebesine taşıyan film ise Martin Scorsese ile gerçekleştirdiği ilk proje olan, yine 1973 tarihli 'Mean Streets'ti.

En güzel 'Baba'yı o oynadı

De Niro, bundan bir yıl sonra 'Baba'daki Vito Carloene rolüyle en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Oscar Ödülü'ne değer bulundu. Aktörün adının Oscar'la anılması bununla sınırlı kalmadı. Sinema tarihinin unutulmazları arasında yer alan 'Taxi Driver/Taksi Şoförü' ile 1976 yılında, 'The Deer Hunter' ile 1978 yılında ve 'Cape Fear/ Korku Burnu' ile 1991 yılında bir çok kez Oscar Ödülü'ne aday olan oyuncu, ilk en iyi erkek oyuncu Oscar'ını ise, 1980 yılında yönetmenliğini Martin Scorsese'nin üstlendiği 'Raging Bull/ Kızgın Boğa'daki rolüyle kazandı. 1989 yılında kendi yapım şirketi Tribeca Film Center'ı kuran aktörün ilk yönetmenlik denemesi ise 1993 yılında çektiği 'A Bronx Tale'di.

Bugüne kadar çektiği birçok filmde 'sert', esrarengiz maço rolleriyle karşımıza çıkan Robert De Niro, sinemaseverleri Terry Gilliam'ın 1985 tarihli 'Brazil' adlı yapımıyla şaşırttı. Bu film aktörün kariyerindeki, 'Midnight Run' ve 'We're No Angels'ın da içinde bulunduğu 'ikinci komedi' dönemini başlattı diyebiliriz. 'Midnight Run', De Niro'nun en kötü filmlerinden biri olarak anıldı. Ama film aktörün komik olabileceğinin bir kanıtıydı. Kendisi de bu filmlerden memnun olmadı ve tekrar Scorsese ile çalışmaya başladı. 'Backdraft' ve 'Frankenstein' ona, 'dönemin en iyi oyuncusu' ünvanını kazandırdı. 90'lara gelindiğinde aktör 'Awakenings/Uyanışlar' ve 'Marvin'in Odası/ Marvin's Room' gibi 'yumuşak' yönünü gösterdiği filmler çekti.

Başkanın 'sıkı' adamı

Senaryosu David Mamet'a ait, 1997 yapımı 'Wag the Dog/ Başkanın Adamları' ile tekrar komediye döndü aktör. Bir politik hicv olan yapımdaki rolü eleştirmenlerden olumlu not aldı. Bu filmi izleyen 'Analyze This/ Anlat Bakalım', artık onun komedide ısrarlı olduğunun kanıtıydı. De Niro, 'Anlat Bakalım'da psikolojik sorunları olan bir mafya liderini canlandırıyordu. Büyük gişe başarısı elde eden filmde aktör 'gülmeyi' öğrenmişti. Tabii bu artık ciddi yapımlarda rol almayacak anlamına gelmiyordu. 'Flawless' ve 'Men of Honor' gibi filmlerle hiç bir zaman alıştığımız De Niro'yu bırakmayacağının da sinyallerini verdi izleyiciye ünlü aktör.

Ardından da ülkemizde geçen cuma günü gösterime giren 'Meet the Parents/Zor Baba' ile tekrar gülmeye ve güldürmeye başladı De Niro. Hollywood, sonbahar durgunluğu yaşarken Amerika'da gösterime giren film, gişelerde büyük başarı yakaladı. Kızını 'vermemekte' kararlı bir babayı canlandırdığı filmin ardından verdiği röportajlardan birinde; komediyi sevdiğini, zaten 'Taxi Driver'da dahil hemen hemen her filminde komedi unsurlarının bulunduğunu söylüyordu.

Güldüren Robert De Niro'yu sevenlere müjde, De Niro'nun yeni filmi yine bir komedi. 60'ların çok sevilen çizgi yapımı 'The Adventures Of Rocky & Bullwinkle'ın sinema versiyonunda başrolde olan aktörün, ikinci yönetmenlik denemesi 'A City By The Sea' de 2001'in ilk aylarında Amerika'da gösterime girecek.